Rahim Ağzı ( Serviks ) Kanseri
|
Giriş
Rahim ağzı (serviks) kanseri 35 yaş altı kadınlarda görülen vakalarda meme kanserinden sonra ikinci sırayı alır.
Serviks kanserinin gelişmesi yıllarca sürebilir. Kanser gelişmeden önce serviksde bulunan hücreler servikal intraepitelyal neoplazi (CIN) olarak bilinen değişiklikler gösterebilir. Bu değişiklerden diskaryoz veya kanser öncüsü hücreler taşıma şeklinde de söz edilebilir.
Ancak CIN’in iyileştirilmediğinde servikal kansere dönüşebilmesine rağmen CIN’li kadınların büyük çoğunluğu hastalığa yakalanmazlar.
Hastalığın bazı türleri gittikçe daha da yaygın hale gelmektedir. Tarama programları ile erken safhalarda teşhis edilebileceğinden serviks kanseri önlenebilir.
Semptomlar
Servikal kanser vücudun diğer kısımlarına yayılmadığı sürece genellikle semptomlara neden olmaz. İleri bir safhaya erişmedikçe hiçbir semptoma neden olmayabilir. Sistematik tarama programlarının (servikal smear testleri) bu kadar önemli olmasının nedeni de budur.
Bazen adetler arasında veya cinsel ilişkinin ardından kanama; ilişki süresince rahatsızlık ve vajinadan pis kokulu sıvı atımı oluşur ancak çarpıcı hiçbir erken belirti yoktur. Son safhalara varana kadar ağrı ve genel rahatsızlık hali nadirdir.
Nedenler
Serviks kanserinin genital bölgesinde siğil bulunan kadınlarda daha yaygın olmasına rağmen serviksde meydana gelen değişikliklerin nedeni bu siğiller değildir. Hastalıkla ilgisi varmış gibi görünen diğer faktörler cinsel eşlerin sayısı (sayının yüksek olması riski artırır), genital bölgesinde siğil bulunan bir cinsel eş, aşırı sigara kullanımı, erken hamilelik veya üç yada daha fazla hamileliktir.
İki virüsün hastalıkla doğrudan ilgisi olduğu düşünülmektedir: insan papiloma (siğil) virüsü (HPV) ve herpes simpleks (genital herpes) virüsü..
Teşhis
Servikal tarama, tedavi edilmediği takdirde kansere dönüşebilecek serviks anormalliklerini teşhis eder.
Teşhis aşağıdakiler vasıtasıyla yapılır:
- Anestezi altında fiziksel muayene. Genellikle rahmin koruyucu iç yüzeyinin biyopsisini de kapsar.
- Kolposkopi – küçük bir ışık ve mikroskop kullanarak yapılan muayene.
- Biyopsi – analiz etmek amacıyla serviks dokusu örneği alma.
- Koni biyopsisi – daha geniş doku örneği alanı. Küçük ise (mikroinvazif) anormal alan bu şekilde çıkartılabilir veya teşhis amacıyla kullanılabilir.
Test sonuçları temel alınarak patolog raporu hazırlanacaktır.
Serviks kanseri teşhis edildiğinde aşağıdakiler de dahil olmak üzere başka testler de yürütülecektir:
- Kan testleri
- Röntgen ışını
- Pelvik alan ultrasonu
- Bilgisayarlı tomografi taraması (CT taraması)
- Manyetik rezonanz görüntüleme (MRI taraması)
Tedavi
Tedavinin başarısı teşhis anındaki yayılma oranına bağlıdır. Serviks ile sınırlı kalan erken serviks kanseri % 85’den daha fazla bir başarı oranı ile çok iyi bir görünüm verir. Kanser vajinaya, çevredeki dokulara ve pelvik alana veya başka bir bölgeye yayılmış ise görünüm daha olumsuzdur.
Ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi uygulamalarının her biri, bazen de hepsi birlikte yerleşik servikal kanseri tedavi etmede kullanılır. Radyoterapi çoğunlukla radyoaktif sezyum ya da radyum içeren sıkıca kapalı kutuların vajinaya ve rahim boşluğuna yerleştirilmesi yoluyla uygulanır.
Hastalığın Önlenmesi
Servikal smear testi (pap testi) ile tarama yaparak hastalığın öncü kanser safhası teşhis edilebilir. Çoğu kadın her üç yada beş yılda bir doktorları vasıtasıyla bu testi yaptırmalıdır ancak özellikle riskli durumda olanlar en azından her yıl yaptırmalıdır. Doktorunuz smear testinin ne kadar sık yapılması gerektiği konusunda size tavsiye verecektir.
= =Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.=